Benim nerede yasadigimin bi önemi yokmus.. Zaten biseylere baglanma ya da ait olma gibi bir sorunum var. Baglanmadan ziyade ait olmak. Her ne kadar sonsuz bir özgürlük olsa da bu, insan kendini koyacak yer ariyor.. Buraya alisip adapte olmam hic zaman almadi.. Ailem tasindigi icin pismanliklar icinde bogusuyor, yeni yeni planlar üretip kendilerine yeni maceralar ariyorlar (!) Annem ve babamin 10 yasinda simarik cocuklardan hic bir farki yok.. Her seyi mahf edip birilerinin gelip onlari kurtarmasini bekliyorlar, bu ''birileri'' de benim..
Kafayi türkiyeye gitmekle bozmus durumdayim.. Eskiden de gitmek isterdim ama meraktandi o.. Sadece merak ediyordum.. Simdi nedense icinde biraz da özlem serpistirildi.. Insan hic görmedigi bi yeri özler mi?
Bu türkiyeye gitme arzusunun bende cogalmasinin sebebi sanirim su ''benimle hic konusmayan adam''la ilgili.. Hani o orada ya, belki gidersem karsilasiriz diye aptal bir umut var icimde.. Karsilasacagimizdan eminimde, bu karsilasmanin bi ise yaramiyacagindan da eminim.. Ya bi sevgilisi olursa falan diye korkuyorum resmen, ve bunlari düsündükce iyice korkuyorum! Ben hic görmedigim birine bukadar takinti olmak istemiyorum!
Zor olan hayatimi iyice zorlastirmakta olan basarim gözlerimi yasartiyor!! Sanki hic bir yere gitmeyen etrafi cevirili bir gölün icinde gibiyim, hatta o göl gibiyim..